Daha önce House ile ilgili
kısa bir yazı yazmıştık. Gecikmelerden dolayı sekizinci sezon ve aynı zamanda
dizi finalini ancak izleyebildim. En
sonda söyleyeceğimiz şeyi en başta söyleyelim de olsun bitsin; ben dizinin
bitiş şeklini, final bölümünün havasını çok beğendim.
Sekizinci sezon sekizinci
bölümden sonra uzun bir ara vermek durumunda kaldım diziye. Sonrasında ise
geçen hafta kaldığım yerden hızlı bir şekilde diziye yeniden başladım ve
hızlıca bitirdim. Böyle uzun aradan sonra, kime nolmuştu, kim gittiydi, kim
kaldıydı hepten unutmuşum. 2-3 bölümden sonra ancak adapte oldum diziye :)
Bundan sonra spoiler çok,
o yüzden sekizinci sezon son 5-6 bölümü izlemeyenlerin devam etmemesini
öneririm, yine de keyif sizin efendim :)
Bu kadar geç izlememe rağmen,
uğraşlarım sonucunda hiç spoiler olmadan final bölümünü izledim. Belki de tek
spoiler dizinin adında gizliydi: “Everybody Dies”. House karakterinin ünlü
Sherlock Holmes karakterinden esinlenilerek yaratıldığını senaristler de sıkça
dile getirdiler. Diziyi izlerken de bu konuya çokça gönderme gözümden kaçmadı.
Zira hastası olduğum “Sherlock” serisinin her bölümünü son 6 içerisinde 2 defa
izlediğimden dolayı, aradaki benzerlikleri yakalamak zor olmadı.
(Sherlock fena spoiler) Ben final bölümünü çok
beğendim, bunda en önemli etken, yine Sherlock ile olan benzerliği sanırım. “The Reichenbach Fall” desem yeterli olacak sanırım. Kimileri
çalıntı demiş House’un finali için, sanırım bu insanlar çalıntı ile gönderme
veya bağlantı arasındaki farklı bilmiyorlar. Adamlar kabak gibi biz Sherlock
karakterinden esinlendik House’u yaratırken dedikten sonra, alıp aynı senaryoyu
bile çevirseler bence çalıntı olmaz.
Her şeyi geçtim, ulan House
her şeyini bıraktı adamla takılabilmek için, gerisini çok düşünmemek lazım. Yoksa
sorgulamaya geldikten sonra, yolda giderken 2 polis çevirse adamın ehliyeti
bile yok, ne halt edecekler bile denebilir :)
Foreman hariç herkesi
özlerim herhalde, bu adama bi türlü ısınamadım gitti. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder