19 Şubat 2014

Her

Bilgisayara aşık olmak mı? Yok artık daha neler. Kafayı yemiş bu insanlar.

1999 senesinde Being John Malkovich filmiyle tanımış olduğumuz Spike Jonze'un son filmi. Theodore Twombly geçimini mektup yazarak sağlamaktadır. Eşi Catherine ile yeni ayrılmışlardır. Bir gün karşılaştığı yeni bir işletim sistemi reklamıyla hayatı tamamen değişir. Bu yeni sistem ona kusursuz bir yapay zeka programı sunar. Bu yapay zekanın kendi düşünceleri ve kendi duyguları vardır. Üstelik kendi seçtiği bir ismi bile vardır. Samantha.

Film boyunca Theodore ile Samantha arasında geçen ilişki incelenir. Asla karşılıklı oturup konuşamayacağın, asla dokunamayacağın bir şeye nasıl aşık olursun sorusunun yanıtını Joaquin Phoenix muhteşem oyunculuğuyla veriyor.

Yapay zeka olan Samantha karakterini ise sesiyle Scarlett Johansson canlandırıyor. Hanımefendi o kadar güzel ki bir erkeği etkilemek için kendisini göstermesine bile gerek yok, sesi yetiyor :)

Filmi izlerken mutlaka herkes kendisinden bir şeyler bulacaktır. "Erkek arkadaşım bir öküz olacağına keşke bu filmdeki gibi bir yapay zeka olsaydı." diyen kızlar muhakkak olacaktır yada kendi yalnızlığını Theodore'un yalnızlığıyla özdeşleştirenler olacaktır. Mümkün tabi ki çünkü herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği bir film.

O zaman yazının başına dönelim. Bir bilgisayara aşık olmak kulağa çok çılgınca geliyordur muhakkak. Peki ya sabahlara kadar bilgisayarın başından kalkmadan tüm işleri bilgisayar üzerinden halleden insanlara ne demeli. Tüm her şeyi ufacık telefonlara sığdırdılar ve artık birbirimizin yüzüne zaten bakmıyoruz kafalarımızı telefonlara bilgisayarlara gömmüş durumdayız. Adeta birer sevgili gibiyiz onlarla. Tuvalete bile telefonla giden insanlar var. Ses komutlarıyla çalışan Siri'nin ilerde Samantha olmayacağının garantisini kim verebilir ki?



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...