11 Şubat 2014

Thor: The Dark World

Bu gün hazırdan yiyelim dedim ve size daha önce izlediğim Thor: The Dark World'ü yorumlamak istedim.

Öncelikle sıkı bir Marvel takipçisi olduğumu bilmenizi isterim. Süper kahraman filmlerini ayrıca severim, çocukluktan kalma herhalde. Açıkcası içten içe bizim niye yok diyorum. :) İlk filmin yorumunu yine bloğumuzda bulabilirsiniz. Fakat sanılanın aksine bu film ilk filmden daha iyi olmuş. Loki'nin filmi olmuş diyebilirim.

Baş rollerini Chris Hemswort (Thor), Natalie Portman (Jane Foster), Tom Hiddleston (Loki) ve usta oyuncu Anthony Hopkins'in (Odin) paylaştığı filmi Alan Taylor yönetmiş.

Film izleyenlere görsel şölen sunuyor adeta. İlk filmde güçlerini kaybeden Thor, 9 diyarda barışı sağlayarak kral olmaya yeniden hak kazanmıştı. İlk filmde kendine ihanet kardeşinden sonra bu filmde bu filmde Dark Elves güçleri ile savaşacak olan Thor'u zorlu bir bölüm sonu canavarı beklemekte. :) Kudretli Malekith tarafından yönetilen bu güçlerin amacı evreni tekrar karanlığa gömmek. Thor'u bulmaya çalışan Jane Foster Londra'da tesadüfen diğer evrenlere bir geçiş bulur. Geçtiği noktada karanlık ruh bedenine girer ve Malekith ile başı belaya girmek üzereyken onu Thor bulur. Bu filmde açıkcası beni en çok eğlendiren Darcy karakteri ile Kat Dennings aman Tanrım bu ne güzellik, bu ne tatlılık. :) Ayrıca Loki ise filmde oldukça etkin bir rol alarak alışılagelmişin dışında çok daha eğlenceliydi. Avengers'ta oldukça ciddi buluyordum onu, Hulk'a kadar. :) Özellikle Captain Amerika taklidi çok hoştu. Aynı zamanda filmde Avengers'a göndermeler ise çok hoşuma gitti.

Filmdeki en görsel, en hoş sahne ise Frigga'nın cenaze sahnesi. Gerçekten etkileyici ve hoş bir sahneydi.

Özetlemek gerekirse asla izlemekten sıkılmayacağınız bir film ve oldukça eğlenceli, heyecanlı bir film. "Credits"te ise Avengers: Age of Ultron'a bağlamaya çalıştıklarını düşünüyorum.

İzle ve Yorumla Puanı 8/10





Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...