17 Mayıs 2011

I Am Number Four

Bugünün filmi I Am Number Four. Filmin oyuncuları popüler kültürde çok tanınmayan, ya da henüz tanınmayan isimler; Alex Pettyfer ve Timothy Olyphant. Zaten oyuncularla değil de daha çok konuyla ve yapımcı Michael Bay ile seyirciyi yakalamaya çalışmış film.

Film aslında bir nevi Superman hikâyesi. Konuyu oradan aşırmışlar demek istemiyorum elbette, sonuçta birçok film var konu itibariyle benzerlik taşıyan, sadece tespit olması açısından Süperman’e değindim. Başka bir gezegenden dünyamıza gelen bir grup “uzaylı” var filmde ve bunları öldürmeye çalışan bir grup başka uzaylılar var. Film bir şekilde bu ikili grup arasındaki savaşı anlatıyor. John Smith, güçlerini yeni yeni keşfeden uzaylı genç, kendisini öldürmek isteyenlerden kaçmak adına sürekli yer değiştirmek zorunda kalıyor. Terminator: The Sarah Connor Chronicles dizisinde John Connor’ın hikâyesiyle de birçok benzerlik var filmin bu kısımlarında. John Smith, sürekli şehir şehir gezmekten sıkılmıştır ve son yaşadığı şehirde bir kıza âşık olunca da artık ne olursa olsun deyip kaçmak yerine savaşmak istemektedir.

Filmde klişeler çok ama bence bunlar problem değil, sonuçta ortaya çıkan film bir gişe filmi, süper kahraman ve uzaylı filmi, klişelerin olması bence çok doğal. Ancak, uzaylı da olsa aşk aşktır olayı benim pek hoşuma gitmedi, yani eğer benim peşimde beni ve çevremdeki herkesi öldürmeye çalışan birileri olsa gidip bir kıza âşık olup onun da canını tehlikeye atmazdım. Hadi çocuk kendine güveniyordur denebilir ama o da mümkün değil çünkü filmin bu kısmında henüz tam olarak güçlerine hâkim değil bu arkadaş.

Sonuç olarak fena bir film değil, efektler ortalama ama aksiyon sahneleri biraz sönük kalmış. Michael Bay yapımcı olunca beklentim yükseldi belki de bilemiyorum ama filmin ana hikâyesi aksiyon sahnelerinden çok daha uzundu. Uzundu ama maalesef çok ilginç değildi, bildiğimiz gençlik sorunlarıyla boğuşan bir uzaylıyı izledik. Filmde ucuz espriler olmaması, yani filme zorlama yollarla komiklik katılmaması bence iyi olmuş. Ama anlayamadığım bir nokta var; babasının John’a bıraktığı kutuyu neden açmadılar filmde? Yani filmde bir kutu göründüyse onun açılması lazım değil midir? Hani bir filmde bir silah gösterilirse o silah mutlaka patlardı? Anlayan varsa beri gelsin.

Bu film için İzle ve Yorumla puanı: 6,5/10



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...